28 senelik galatasaraylı'yım ve takımımın avrupa'da bu denli rezil rüsva bir sezon geçirdiğini de hatırlamam. galatasaray hakkında söylenecek zilyon tane şey var bugün. lafa hangisiyle başlamak istediğimi sorsanız "en güzeli galatasaray'ı üzgünken sevmek" deyip umnica'nın o muazzam entry'sine selamı çakarım.
bizim nesil iyi ki 14 senelik o meşhur kıtlık dönemine denk gelmedi. sahi düşünüyorum da yapayalnız bırakırdık vallahi galatasaray'ı. şöyle bir dönüp bakıyorsun, tarihin en iyi galatasaray'ını sen izlemişsin; torunlarına dönüp anlatabileceğin yığınla anın var, ama iki günde o çok sevdiğin takımına sırtını dönebilecek noktaya da gelebiliyorsun. eh, işte başarılar kalmıyor hep ama o vakit tribünlerden yükseldiği gibi asaleti de yetmiyor kimseye.
günümüz galatasaraylılarının özellikle 2000 yılından itibaren şekillendiğini düşünürsek galatasaray taraftarının başarıya endeksli profil çizdiğini söylemek hiç de yanlış olmayacaktır. nihayetinde taraftar sayısındaki artışın yakalanan büyük başarılardan sonra gözlemlendiği aşikâr. hayatta her anlamda kaybetmiş ve mutluluk umudunu bir futbol takımının sırtına yüklemiş insanlardan bahsediyorum, ki yaşadığımız ülkede bunun azımsanabileceğini düşünmüyorum. o yüzdendir ki salt başarı umuduyla bir takımın peşine takılan insanlar en ufak başarısızlıkta düne sırtını dönüp, gelecek güzel günlerde yeniden boy gösterebilmek için kuytu köşelere rahatlıkla sinebiliyorlar. bu yüzdendir galatasaray taraftarının son 20 senede sadece 3 şampiyonluk görmüş beşiktaş taraftarından öğrenecek çok şeyi oluşuna inanmam.
2001 sonbaharında galatasaray'ın 5'lik olduğu meşhur bursa deplasmanı ile bağlayayım. gollerin galatasaray kalesine yağmur olup yağdığı o gece ev ahalisine ileride pek iyi anmayacakları lahzalar yaşatmakla meşgulken babam karşıma geçip ömrümün sonuna kadar unutmayacağım o meşhur tiradını attı:
- "ben 14 sene şampiyonluk bekledim. galatasaray'ın bugünkünden çok kötü maçlar çıkarıdığına da şahit oldum. ama sabırla, inatla; sonunda mutlu olacağımız günün geleceğini bile bile bekledim. sen bu yaşında en büyük başarıları gördün ama bir yenilginin seni getirdiği hâle bak. galatasaray senin ve senin gibilerin eline kalacaksa, vay galatasaray'ın hâline"
kelimesi kelimesine hatırlamasam da son cümlesi tam olarak buydu ve o gün benim için bir dönüm noktasıydı.. babam haklıydı; o günden sonra galatasaray beni çok kez mutlu etti. zaman şimdi sabretme, zaman şimdi beni ziyadesiyle mutlu eden dostuma sırt verme zamanıysa ben galatasaray'ın yanında her zamankinden daha fazla olacak olanlardanım. sizi de beklerim..
#dayangalatasaray
not: kimsenin taraftarlık anlayışını sorgulamak gibi bir niyetim yok. futbolu başarı için izleyen insana da saygım sonsuz. nihayetinde ben bu şekil takım tutarım, başkası şu şekil takım tutar, şu şekil takım tutar. kimse kimsenin takım tutmasına karışamaz. eyyorlamam bu kadar!